News |
Politikalar
4.4.2024

Yaklaşan ÇSY derecelendirme düzenlemelerinin iş dünyasına etkileri neler olacak?

Zaman
4 Dk. Okuma
gökyüzü, sarı asma köprünün bir kısmı gözükür

Yaklaşan ÇSY derecelendirme düzenlemeleri, sadece iş dünyasını değil, aynı zamanda sürdürülebilir yatırım ortamını da etkileyecek önemli değişiklikler getiriyor. Bu düzenlemeler, derecelendirme işletmelerinin veri toplama, metodolojileri ve belirli ölçütlerin ağırlığı hakkında daha fazla şeffaflık sağlamalarını teşvik ederek, ÇSY derecelendirmelerinde daha fazla güvenilirliği hedefliyor. Veri toplama ve yönetimi daha şeffaf ve tutarlı bir veri yönetimi süreci, işletmelerin sürdürülebilirlik performansını doğru bir şekilde ölçmelerine ve iyileştirmelerine yardımcı olacak.  

Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) değerlendirme alanı hızlı bir gelişim aşamasında. Bugün piyasada, Refinitiv, Moody’s, S&P, Morgan Stanley Capital International (MSCI) gibi tanınmış kuruluşların ÇSY şubeleri de dahil olmak üzere yaklaşık 140 farklı ÇSY veri sağlayıcısı mevcut ve bu rakamın yatırımcıların artan ilgisiyle büyümeye devam etmesi beklenmekte. ÇSY yönetimi altındaki varlıkların (assets under management) 2025 yılına kadar tahmini ölçeğinin 53 trilyon dolara ulaşması ve bu rakamın tüm küresel yatırımların üçte birine denk geleceği tahmin edilmekte.

AB Taksonomisi ve Sürdürülebilir Finans Açıklama Yönetmeliği (Sustainable Finance Disclosure Regulation - SFDR) ile birlikte, toplumu daha yeşil bir ekonomiye doğru ilerleten ve iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olan enerji teknolojisi ürünlerine olan yatırımcı talebinin artması, düzenleyici odağın da ÇSY'ye yönelmesiyle birlikte, potansiyel yatırımlarda ÇSY'ye olan ilginin artmasını sağlıyor. Bu itici güçlerin önümüzdeki yıllarda daha da yoğunlaşması bekleniyor ve bu da ÇSY derecelendirmelerinin sürdürülebilir finans ekosisteminde kilit bir anahtar görevi görmesine yol açacak.

Sektörün bu hızlı gelişimi, bazı sözlü eleştirilere de yol açmakta. Önde gelen yatırımcı derecelendirme kuruluşları, şirketleri çevresel veya sosyal sorumluluk derecelerine göre puanlamıyor. Bunun yerine, ÇYS değerlerinin şirketlerin potansiyel finansal bilançolarına ne kadar zarar verebileceğini ölçüyor. Örneğin, karbon salımları gibi faktörlerin şirketlerin kâr performansı üzerindeki etkisi ile ilgileniyorlar. Ancak, kurumsal sorumluluk ve finansal risk aynı şey değil. Bu eleştiriler, ÇSY'nin ölçmesi gereken verilere dair ortak bir tanımın bulunmaması ve konuşulacak standartların eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu nedenle, farklı ÇSY derecelendirme sağlayıcıları, sürdürülebilirliğin farklı yönlerine ilişkin göstergeler sunmakta ve uygulanan metodolojiler değişiklik göstermekte.

ÇSY derecelendirme sağlayıcıları, genellikle aynı bilgilere sahip olsalar da, farklı sonuçlara ulaşma eğilimindeler ve önde gelen sağlayıcıların aynı şirkete ilişkin puanlamaları arasındaki korelasyon ortalama 0,54 seviyesinde. Bu, düzenlenmiş kredi derecelendirme alanında gözlemlenen 0,99 korelasyon seviyesine kıyasla oldukça düşük. Sonuç olarak, piyasa karışık sinyaller alırken işletmeler, ÇSY performanslarını artırmak için hangi adımları atacakları konusunda birbirine uymayan mesajlar almakta. Ayrıca, özellikle gizlilik konusu nedeniyle temel metodolojilere ilişkin şeffaflık sıklıkla kısıtlanmakta ve bu durum, işletmelerin kendilerini değerlendirmek için kullanılan kriterleri benimsemelerini zorlaştırmakta.

Tüm bu etmenler, ÇSY derecelendirmelerinin güvenilirliğini ve bir kurumun sürdürülebilirliğe olan bağlılığını ne kadar doğru yansıttığını sorgulamaya ve yeşil badana endişelerini haklı çıkarmaya neden oluyor.

Japonya Finansal Hizmetler Ajansı, 2022 yılında ÇSY derecelendirme ve veri sağlayıcıları için Davranış Kuralları yayımladı. Bu, ulusal bir düzenleyici kurum tarafından yayımlanan ilk örnek. Kurallar, metodolojiler ve veri kaynakları konusunda şeffaflığı kapsayan altı ilkeyi içeriyor ve "uy ya da açıkla" yaklaşımını benimsiyor. Bu trend dünyanın diğer bölgelerine de yayılıyor.  Örneğin, Birleşik Krallık, ÇSY derecelendiricileri için Finansal Davranış Otoritesi kapsamına almaya çalıştığı bir en iyi uygulama kodu çalışma grubu oluşturdu. Bununla beraber, Avrupa Komisyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir ayağı olarak 2023 yılında ÇSY derecelendirmelerinin güvenilirliğini ve şeffaflığını izlemek için bir yönetmelik yayımlamayı hedefliyor.

Regülasyonların, ÇSY derecelendirme işletmeleri için yakında yeni bir gerçeklik haline geleceği görünüyor. Ancak, bu düzenlemelerin iş dünyası üzerinde ne gibi sonuçlar doğuracağı ve bunun iyi bir haber olup olmadığı soru işareti olarak kalmaya devam diyor.

ÇSY derecelendirmelerinin küresel olarak uygulanması için hazırlanan düzenleyici çerçeveler, farklı yetki alanlarında kullanılan terimlerin uyumlaştırılması konusunda çaba göstermekte. Bu ortak terminoloji, karar vericiler ve düzenleyiciler tarafından benimsenerek işletmeler için tutarlılık sağlayacak ve sürdürülebilirlik çabalarına destek olacak. Ayrıca, kamuyu aydınlatma açısından da fayda sağlayacak.

ÇSY derecelendirmesi için artan bir şekilde şeffaflık talebi var ve yaklaşan düzenlemeler, metodolojilerin, veri toplama yöntemlerinin ve belirli ölçütlerin ağırlığının daha açık bir şekilde ortaya konulması için daha yüksek şeffaflığa teşvik ediyor. Derecelendirme kriterlerinin daha iyi anlaşılması, işletmelerin ÇYS puanlarını artırması, belirli alanlara odaklanması ve bir sonraki değerlendirmede daha iyi performans göstermesi için nelerin gerektiğini anlamalarına yardımcı olacaktır.

ÇSY derecelendirmelerinin düzenlenmesinin temel amaçlarından biri, yeşil badana girişimlerini önlemek ve ÇSY performansına ilişkin (bazen kasıtlı olmayan) yanıltıcı uygulamaları engellemektir. Derecelendirmede hedefler ve metodolojilerin daha şeffaf hale gelmesi, özellikle bir düzenleyici kurum tarafından denetlendiğinde, işletmelerin sürdürülebilirlik değerlerini şişirmelerini engelleyecektir. Böylece, şirketlerin abartılı iddialardan kaçınmaları ve daha da önemlisi ÇYS faaliyetlerini somut kanıtlarla desteklemeleri yönünde artan bir baskı oluşturacaktır.

ÇSY derecelendirmeleri sürdürülebilir yatırım ortamını desteklemede önemli bir rol oynadığından, bu düzenlemeler sonunda herkes için iyi bir haber olacak. ÇSY derecelendirmelerinin daha uyumlu ve şeffaf bir sisteme dönüşmesi ve yeşil badana iddialarının ortadan kaldırılması, bu sektöre güvenin artmasını destekleyecektir. Bu durum sadece derecelendirilen şirketler ve yatırımcılar için değil, aynı zamanda ÇSY derecelendiricileri için de bir kazan-kazan durumunu yaratacak.‍